29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!
Bu yıl, 93. yıldönümü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun başlangıcında milletimizin “kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti” kurmak üzere “ya istiklâl ya ölüm” ilkesi ile başlattığı Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşımız yer almaktadır. Bu süreç içinde Erzurum ve Sivas Kongrelerini takiben 23 Nisan 1920’de, millî iradeye dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve bütün dünyaya karşı, yayınladığı beyanname ile “egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu” ve “Büyük Millet Meclisi’nin üzerinde hiçbir makam bulunmadığını” ilân etmişti. Gerçi bu meclis ve bu meclisin içinden çıkan ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti”, yapısı ve işleyişi yönünden, aslında ismi konmamış bir cumhuriyet yönetiminden farksızdı. Ama Millî Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın zaferle bitişini ve Lozan Antlaşması’yla bağımsızlığımızın bütün devletlerce onayını takiben, artık devlet yönetiminin daha açık biçimde isim alması gerekiyordu. İşte 29 Ekim 1923 günü yapılan Anayasa değişikliği ile bu husus da yerine getirildi ve bu yıl 93. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet ilân edildi.
Burada önemli olan; büyük zorluklarla ve mücadeleyle kurmuş olduğumuz Cumhuriyetimizi her türlü iç ve dış mihraklara karşı savunacak inançta ve beceride nesiller olarak yetişmemizin gerekliliğidir. Hepimiz biliyoruz ki demokrasi, yönetimin bir zümrenin değil doğrudan doğruya halkın ta kendisinin olduğu bir yönetim biçimidir. Öyle ise geleceğin teminatı ve şanlı Türk Milleti’nin birer ferdi gençler olarak, halkın iradesinin haricinde, ülke yönetimine ve Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine karşı duran her türlü yapının önünde sarsılmaz birer duvar gibi durmalı, demokrasi ve Cumhuriyet bilincine sahip çıkmalıyız.
Yarının eğitilmiş gençleri olarak tek hedefimiz Türkiye Cumhuriyetini rakip diğer tüm ülkelerin üzerinde bir noktaya taşımak olmalıdır.
Bu maksatla; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran milli ve manevi değerlere, her türlü din, dil, ırk ve mezhep farklılıklarına saygı duyarak sahip çıkmalı, bir ve beraber olmalıyız.
Bu gayretle yol alırken en önemli rehberimiz ilim olmalıdır. Çünkü ilim, bir ülkeyi sahip olduğu tüm değerlerle zaferlere taşıyacak yegane ortak paydadır.
Mustafa Kemal ATATÜRK: “Manevi mirasım bilim ve akıldır!” derken de bunu kastetmiştir.
Yarının güçlü Türkiye’sine katkılarda bulunmanız dileğiyle…
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!
Beytullah BALCI