Do you mind …. ? / Would you mind …. ?
DO YOU MIND …. ?
Soru “Sakıncası var mı? “anlamına geliyor.
Bu tarz soruları “Do you mind?” ile sorduğun zaman İngilizcen bir anda çok daha doğalmış gibi gösterecek. Birkaç örneğe bakalım.
- Do you mind if I sit here? – Burada oturmamın sakıncası var mı?
- Do you mind if I call you tomorrow? – Yarın seni aramamın sakıncası var mı?
- Do you mind if I take this? – Bunu almamın bir sakıncası var mı?
Burada dikkat etmen gereken nokta şu: Aynı Türkçe’de olduğu gibi bu soruya “evet” demek aslında “hayır” demek. Örneğin:
“Buraya oturmamın sakıncası var mı?” diye sorduğunda karşındaki “evet” derse, bu sakıncası olduğu ve oraya oturmanı istemediği anlamına geliyor.
Aynı şekilde “Do you mind if I sit here?” sorusuna karşındaki kişi “yes” derse, sakınca olduğu anlamına geliyor. Buna çok dikkat etmelisin. Birkaç örnek yapalım.
- “Do you mind if I look at your phone?” -“Telefonuna bakmamda bir sakınca var mı?” anlamına geliyor. Buna “Yes” şeklinde cevap verirsen, istemediğin anlamına geliyor. “No” dersen de, sorun yok demiş oluyorsun.
- Bir örneğe dah bakalım.
- Do you mind if I drink your coffee -> Kahveni içmemde bir sakınca var mı?Bu soruya “yes” dersen, sakınca var ve içmesini istemediğin anlamına geliyor.”No” dersen, sorun yok, içebilirsin demiş oluyorsun.
Sure Cevabı
Bu soruda dikkat etmeni istediğim bir cevap şekli daha var. O da “sure” cevabı.
Bezen bu tarz bir soru sorduğunda insanlar sana “sure” diyecek. Bu, “Hayır, istemiyorum” değil, “Tabii buyur” gibi bir anlama geliyor.
- “Do you mind if I look at your phone?” sorsuna karşılık “sure” dendiyse bu, sorun olmadığı ve bakabileceğin anlamına geliyor.
“Do you mind?” sorusunun kullanımı bu şekilde. Fakat bitirmeden önceki bir telaffuz şeklinden de bahsetmek istiyorum. Bu soru sıkça “do” kısmı söylenmeden de sorulabiliyor. Mesela:
- “Do you mind if I use your phone?” yerine “Mind if I use your phone?”
- “Do you mind if I sit here?” yerine “Mind if I sit here?”
- “Do you mind if we go tonight?” yerine “Mind if we go tonight?”
- “Do you mind if hey stays here?” yerine “Mind if he stays here?”
Kaynak: https://etkilipratikingilizce.com/
WOULD YOU MIND …. ?
Bu kalıp kibarca bir şey istemek için kullanılır. İki şekilde kullanımı vardır:
- Kendimiz için bir şey yapmak istediğimizde
- karşımızdakinden bir şey yapmasını istediğimizde
- Kendimiz için bir şey yapmak istediğimizde kullanırız. Bu yapıdaif + kişi (I) + fill ikinci halinde kullanılır.
Would you mind if I smoked here?
Would you mind if I closed the window?
- Karşımızdakinden bir şey yapmasını istediğimizde kullanırız. Bu yapıdafiil “ing” alır.
Would you mind turning on the air-conditioner?
Would you mind speaking a bit louder?
NOT:
Bu sorulara cevap verirken “yes” dersek olumsuz bir cevap verilmiş olur.
Bu yüzden olumlu cevaplarda “no” ile başlanması gerekir.
Örnekler:
A: Would you mind if I used your cell phone?
B: No, of course not. Please do.
A:Would you mind if I went to bed early tonight?
B: Not at all. Go ahead.
A: Would you mind if I smoked here?
B: Well, I’d rather you didn’t. The smoke makes my eyes hurt.
A: Would you mind lending me your car?
B: I’m afraid I can’t. I need it today
A: Would you mind helping me do my homework?
B: Not at all. I’d be glad / happy to.
Kaynak: https://www.konuanlatımı.com/
Şimdi öğrendiklerimizi videolarla destekleyelim: