Countable / Uncountable (Sayılabilen ve Sayılamayan İsimler)

Kendi dilimizde şu ana kadar hiçbir problem yaşamadığımız sayılabilen ve sayılamayan isimler, İngilizce öğrenen Türkler için biraz problem oluşturmaktadır. Türkçe düşünmeden İngilizce öğrenmeye çalışan herkes için ise bu konu oldukça kolaydır.

Sayılabilen (countable) isim dendiği zaman akla bir, iki, üç diye sayabileceğimiz isimler gelir. Sayılamayan (uncountable)isim dediğimiz zaman ise aklımıza bir, iki, üç diye sayamayacağımız isimler gelir.

Örnek verecek olursa bir masa, iki masa, üç masa diyebiliriz. Yani masa sayılabilen bir isimdir.

Fakat bir su, iki su, üç su diyerek, suyu adet olarak sayamayız. Bir veya iki derken ya şişeden bahsediyoruzdur, ya da bardaktan. İşte İngilizce’de, suyun kendisi adet olarak sayılamadığı için su kelimesi sayılamayan isimlerdendir.

Türkçe’de “Sular akıyor”, “Elektrikler kesik”, “Çaylar taze”, “Karlar eriyor” gibi cümleler kurabiliriz. Ancak İngilizce’de bu cümleler yanlıştır. İngilizler bu cümleleri, “Su akıyor,” “elektrik kesik,” çay taze” veya “kar eriyor,” şeklinde söylemektedir.

Asıl konu anlatımına geçmeden önce İngilizce öğrenen Türklerin en çok aklına takılan iki kelimeyi açıklayabiliriz.

– “Bread” (ekmek) kelimesi sayılamayan bir isimdir. Çünkü ekmeğin boyutu ülkeden ülkeye göre değişmektedir. Türkiye’de bir ekmek dediğimiz zaman fırıncının uzattığı ekmekle, Hindistan’daki ve Amerika’daki farklıdır. Bu yüzden İngilizce’de ekmek kelimesi sayılamayan isim olarak geçmektedir ve başına bir somun, bir dilim gibi ifadeler eklenerek kullanılır.

– “Money” (para) sayılamayan bir isimdir. Çünkü para sayarken, bir para, iki para, üç para diye saymıyoruz. Elimize gelen paranın birimi neyse ona göre sayıyoruz. Bu yüzden İngilizce’de para da sayılamayan bir isimdir.

Fakat her kelimede böyle mantık da aranamaz. Çünkü bazı kelimeler vardır ki, sayılabilir veya sayılamaz oluşuyla ilgili hiçbir açıklaması yoktur. Aşağıdaki örnekleri inceleyin.

– Fruit (meyve) ve vegetables (sebze) kelimelirini ele alalım. İngilizcede fruit (meyve) sayılamaz diye düşünülmekte ve vegetables (sebze) sayılır diye düşünülmektedir.

– Furniture (mobilya) kelimesi mantıken sayılabilir diye düşünülmektedir ama sayılamaz diye kabul edilir.

– Pea (bezelye) ve corn (mısır) kelimelerinin her ikisi de aynı tür olmakla birlikte pea sayılabilir isimdir, fakat corn sayılamayan isimdir.

Bazı isimlerin ise hem sayılabilir ve hem de sayılamaz halleri vardır.

– There is some noise in the room. (Odada biraz ses ( gürültü ) var.)
– There are some noises in the room. (Odada ( bazı ) sesler var.)

► Sayılarla ifade edilebilen bireysel nesneler, yerler vb. “Countable” yani “Sayılabilen” olarak kabul edilirler.

Örnek: Pictures (resimler), books (kitaplar), houses (evler), birds (kuşlar), doors (kapılar), pencils (kalemler) ….

► Sayılabilen bir isim, hem çoğul hem de tekil yapılabilir:

Örnek: a picture (bir resim), a book (bir kitap), an apple (bir elma) – veya çoğul – three pictures (üç resim), a lot of books(birçok kitap), a few apples (biraz elma)

► Hammaddeler, kavramlar, bilgiler v.b. gibi sayılarla ifade edilemeyen kelimeler-isimler ise “Uncountable” yani “Sayılamayan” olarak nitelendirilir.

Örnek: intelligence(zeka), wood (odun), cheese (peynir), anger (öfke)….

Türkçe olarak düşünürsek, sayılamayan isimlerin mantığı şudur; bizler asla bir peynir, iki peynir, üç peynir biçiminde saymayız, bunun yerine ağırlık ölçüsüyle ya da içinde bulunduğu kabın sayısıyla peyniri sayarız; Örneğin, 1 kilo peynir, 300 gram peynir, 5 teneke peynir gibi…

Özet olarak, sayılamayan isimler, ölçü birimleri vb. gibi şeylerle sayılabilir hale getirilirler.

water (su) – a glass of water (bir bardak su) – two glasses of water (iki bardak su)
cheese (peynir)– five slices of cheese (beş dilim peynir)

Örneklerde de görüldüğü üzere, çoğul eki sayılamayan kelimeye değil ölçü birimine getirilmektedir.

– There are some students in the garden. (Bahçede birkaç öğrenci var.)
– There is some water in the pool. (Havuzda biraz su var.)

 

 

SAYILAMAYAN İSİMLER İÇİN REFERANS LİSTE

Aşağıda sayılamayan isimlerin sınıflandırıldığı bir liste bulunmaktadır, fakat unutmayınız ki daha bir çok sayılamayan isim burada yer almamaktadır.

  1. a) Benzer birimlerden oluşan Gurup isimleri:baggage, clothing, equipment food, fruit, furniture, garbage, hardware, jewelry, junk, luggage, machinery, mail, makeup, money, cash, change, postage, scenery, traffic, etc..
  2. b) Sıvılar:water, coffee, tea, milk, oil, soup , gasoline , blood, etc..c) Katılar :ice, bread, cheese, meat, gold, iron, silver, glass, paper, wood, cotton, wool, etc..d) Gazlar : steam, air, oxygen, etce) Tanecikler : rice, chalk, corn dirt, dust, etc..f) Soyut Kavramlar : beauty, luck, courage, fear, justice, etc..g) Dil İsimleri : Turkish, English, German, etc..h) Bilim Alanları : Chemistry, physics, Semantics, etc.i) Spor Faaliyetleri: baseball, soccer, tennis, etc..

    j) Aktiviteler(Gerunds): driving, shopping, swimming, etc..

    k) Doğa olayları : weather, dew, fog, rain, snow, etc…

 

HEM COUNTABLE, HEM DE UNCOUNTABLE OLARAK KULLANILAN İSİMLER

“Countable” isimler çoğul yapılabilir ve kendisinden önce “a ,an” alabilirler. “Uncountable” isimler çoğul yapılamaz, “a, an” alamazlar. Her zaman tekil fiil alırlar. Aşağıda her iki şekliyle de kullanılabilen isimlerin bir listesi yer almaktadır.

NOUN

COUNTABLE (SAYILABİLİR)

UNCOUNTABLE (SAYILAMAZ)

Iron Ütü

– We need to buy an iron.
(Bir ütü almamız lazım.)

Demir

– Iron is more easily found than silver.
(Demir, gümüşten daha kolay bulunur.)

Experience Başından Geçen Olay

– His experiences as a policeman are very interesting.
(Bir polis olarak başından geçen olaylar çok ilginç.)

Tecrübe

– Experience is important for most jobs
( Tecrübe birçok işte önemlidir.)

Noise Ses

– We heard a loud noise and ran to the window
(Büyük bir ses duyduk ve cama koştuk.)

Gürültü

– There is too much noise here.
(Burada çok fazla gürültü var.)

Work Eser

– The Works of Shakespeare are Romeo and Juliet.
(Shakeaspare’ın eserleri Romeo ve Juliet.)

İş

– I have a lot of work.
(Çok işim var.)

Chicken Tavuk

– They bought twenty chickens for their farm.
(Çiftlik için yirmi tane tavuk aldılar.)

Tavuk eti

– Chicken is better than meat.
(Tavuk, etten daha iyidir.)

Light Elektrik, ışık

– Turn on the lights, please.
(Işıkları yakar mısın lütfen.)

Gün ışığı

– Light was streaming in through the door.
(Işık kapıdan sızıyordu.)

 Hair Kıl

– I found a hair in my soup.
(Çorbamda bir kıl buldum.)

Saç

– Her hair is dark brown.
(Onun saçı koyu kahverengidir.)

Paper Gazete

– His photo was on the the papers yesterday.
(Fotoğraf dün bütün gazetelerdeydi.)

Kağıt

– Paper is made from wood.
(Kağıt ağaçtan yapılır.)

Glass Bardak

– There are four glasses on the table.
(Masanın üzerinde dört bardak vardır.)

Cam

– Glass is made from sand.
(Cam, kumdan yapılır.)

Time Kez, kere

– We go running three or four times a week.
(Haftada üç ya da dört kez koşmaya gideriz.)

Zaman

– Time passes so quickly.
(Zaman çok hızlı geçiyor.)
Bu konu anlatımı http://www.dersimizingilizce.com/ sayfasındaki konu anlatım bilgileri kullanılarak oluşturulmuştur.

 

Aşağıdaki videoyu izleyerek öğrendiklerinizi pekiştirin:

 

 

Aşağıdaki alıştırmalara katılarak konuyu ne kadar öğrendiğinizi ölçebilirsiniz:

COUNTABLE / UNCOUNTABLE QUIZ

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir